Her gün bir yazı demiştim değil mi? Hafta sonları hariç ?

Çünkü kızımla ve evimle ilgilenmem gerekiyordu. Vakit bulamadım.

Ben yıllardır saçlarımla çok oynarım. Şöyle örnek veriyim bugün saçımı siyaha boyadıysam beş gün içinde sıkılıp kuaföre koşup tekrar sarıya dönerim.

Yıpranır saç demeyin, evet yıpranıyor ama yapacak bir şey yok L

Hatta öyle ki siyah sarı arasında seçim yapamadığım sürekli bir diğerini özlediğim için bir dönem üst tarafları komple siyah ense platin sarıydı. Ombre’den çok çok önce..

Her insanın kötü değişmeyen huyları vardır benim de zaafım maalesef saç boyaları..

Her güzel gördüğüm saç rengine hayran kalıp bana yakışır yakışmaz düşünmeden hemen gidip boyatırım veya boyarım. Şimdi durum böyle olunca kuaföre gittiğimde karşılaştığım tepkileri sıralıyorum;

  • Senin saçın çok yıpranmış bu istediğin renk çok zor tutmaz zaten, önce açalım sonra deneyelim bla bla bla..
  • Bu renk olmaz ki? Zemin çok koyu..
  • İmkanı yok tutmaz. Saçların elimizde kalır..
  • Gel sana şöyle bir renk yapalım bu istediğin çok zor.

Bunlar kuaförlerden aldığım ilk tepkilerdi. Birde şöyle durumlarla karşılaştım;

-saçların platin sarı. Bunun üzerine bakır çok güzel olacak (OLMADI)

-saçın çok koyu hayatta açılmaz, kopar gider (KOPMADI VE AÇILDI)

Şimdi bu senaryolar birleştiğin de evet saç zeminim veya dokusu uygun değilken olmayacak şeyler çok istedim. Zaten çoğu ben yapmam dedi amaç para bile olsa beni kibarca reddetti. Bazıları platin saça her renk tutabilecekken bir bakırı tutturamadı.

Yani anlayacağınız yaparım diyen yapamadı, olmaz diyen benim ısrarım sonucu yaptı oldu J başım çok ağrıdığı için bu işe şöyle bir çözüm buldum.

Sürekli marketlerde satılan hazır boyalardan alıp boyayıp en imkansız zamanlarda giderdim kuaföre. Örn: siyahtan sarıya dönmek gibi.

Yani köklü değişimler veya market boyasıyla olmayacak işlemler için..

Sonra düşündüm ki kuaförlerin kullandığı boyalardan alıp neden uygulamıyorum?

En başta biraz korkunç gelmişti. Çünkü o minik oksidan şişesi aslında kocaman 1000lik bir şişe. Üzerinde büyük büyük PROFESSIONEL yazıyor. Boyalar deseniz hatun resmi olmadan sadece tüp şeklinde.. gerçekten korkmuştum ama aynısıymış. Sadece gerekli malzemeleri bir kere alıp kendi kuaför salonunuzu evinizde açabiliyorsunuz J

Biraz renk bilgisiyle birazda malzeme aldığım yerin yönlendirmesiyle bir süre sonra 2 3 renk boyayi karıştırıp tamda hayalini kurduğum renkleri elde edebildim..

Ve kuaförlerin olmaz bu saça olmaz dediği herşeyi kendim yaptım. Çokta az maliyete J

En kaliteli diyebileceğimiz marka boyayı komik rakama alıp kuaföre gitsem 150 – 250 arası vereceğim para yerine evimde oturup rahatça keyfini çıkarıyorum. Tabi bu benim gibi vakti olmayan veya üşenen insanlar için geçerli.

Brezilya fönü, Amerikan fönü de yaptım. Düzleştiricim çok kaliteli ama saç kurutma makinam çokta iyi olmadığı için iyi sonuç alamadım ama en azından bakım yapmış oldum.

Saçımın uçlarını keser hatta kahkül şekilleri de verebiliyorum.

Kısacası saçımla oynamayı severim. Aslında çok az ama bukle bukle kıvırcık olduğu için gür gözüken bir saçım var.

Ne yaparsam yapayım bozulmuyor işte =)

 

P.S: bu arada boya malzemesi aldığım yerden sir ağda makinası aldım. Senelerdir boşuna işkence çekmişim. Daha kolay daha basit daha acısız bir yöntemle evde rahatlıkla yapabilirsiniz şiddetle tavsiyedir.

By ozge

Related Post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir