Ümitsiz çıktığımız ikinci uzun yolum ve bir daha çıkmayı düşünmüyorum. Geçen sene Marmaris’e 12 saatte gitmiştik. Bu sene yakın bir yere gidelim Antalya olsun dedik yine 12 saatte gittik 
Özüm’den dolayı araçta sigara içilmediği için mecbur bir sürü mola veriyoruz. Hem Özüm sıkılmıyor, hem biz sigara çay kahve molası veriyoruz. Bu sene tatil tamamen Özüm kaynaklı oldu. İşlerin yoğunluğundan kaynaklı Ümit gelememe durumunda kalınca anne annemizle birlikte gittik.
Her tatil başlangıcı gibi gidiş çok heyecanlı ve keyifli, dönüş çok işkence olması gerekirken bizde durum tam tersi oldu. Giderken işkence çektik dönüşümüz daha rahattı.

Giderken yaptığımız hataların en başında yemek mola yerleri geliyor. Ankara-Antalya arası Özdilek’te mola verince oranın büyüsüne kapılıp hem mağazalarda gezdik hem de yemek yiyelim dedik ve 2,5 saat çıkamadık oradan. Çok güzel bir yer, manzarası güzel , mağazaları özel, ortada ki havuz çok hoş, panayır gibi bir yer yapmışlar. Birde eksiklerimizi alalım diye migrosa giriyorsanız tamamen geç kalmış bir uzun yol sizi bekliyor demektir.

Araç kullanırken eğer haritadan faydalanacaksam mutlaka adresi kendim yazmak isterim. Bana yollanan yer bildirimini kullanmamaya çalışırım. Nitekim bu sefer kullandım. Hayatımın hatası! Yolu o kadar çok uzattım ki (zaman olarak) keskin virajlar ve 50km üzerine çıkmayan ben. Dön dön dön yol bitmedi, virajlar bitmedi bir ara arabayı sağa çekip hüngür hüngür ağlayasım geldi.

İlk gün hala-dede ziyareti sonrası akşam saatlerinde otelimize gittiğimizde rezervasyonumuzun iptal olduğunu öğrenip nedendir bilinmez çok sakin karşıladık. Gidip kale taraflarında yemek yedikten sonra tatilsepeti sitesinden bulduğumuz yeni bir otele doğru yola çıktık. 60 km sonra Kemer’e ulaşıp güzel bir tatil köyüne girdiğimizde saatler gece 01’i gösteriyordu. İlk günümüzde yağmur yağması sebebiyle sahilin kapanması dışında pek bir terslik yaşamadık. Güzel bir tatildi, babamızda olsa daha güzel olacaktı ama seneye artık.

Tatil için söyleyecek çok şey yok. Her tatil gibi çabuk geçti hiçbir şey anlamadık ve dönüş çok üzücü ama rahattı çünkü gece çıktık yola. Klima yok güneş yok yoğunluk yok. Bol uyku 30dakikada kahve-sigara molası 8 saatte geldik Ankara’ya. 2 saatlik uyku ve iş başı kısmına girmiyorum.

Tatil köyü mantığı kafama yattı. Otelden iyi ama yürüme mesafeleri bazen zor gelebiliyor. Yani tatil zamanının çoğunu bir yerden bir yere gitmek için harcadık. Ama doğayla iç içe olması büyük bir artıydı benim için çünkü biz Ümit’le çadırcıyız 🙂

Ama şöyle bir ayrım yapabiliriz. Dinlenmek için otel veya tatil köyüne, kafa dinlemek için çadır tatiline gidebiliriz bundan sonra.
Özüm kolluklarla yüzmeyi öğrendi. Kolluksuzda giriyor havuza ama denizden pek hoşlanmadı. Bizde ailecek havuz sevmeyen insanlar olmamıza rağmen özümün hatırına son günlerimizi hep havuzda geçirdik. 29 aylık bir bebeğe göre yüzme konusunda cesaretli ve girişken tavırlarıyla seneye tatil dışında hafta sonları havuz biletini şimdiden kaptı diyebilirim. 🙂

Tatil dışında çok anlatılacak biriken şey var kahvem&sigaram serisinde görüşmek üzere..

By ozge

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir